27 Ocak 2008 Pazar

MEDENİ İNCELİKLER

MEDENİ İNCELİKLER

Prof. Dr. Harun BAYTEKİN
Bugün yazımın konusu, yaşamımızın her anında gözümüze batan, medeniyetten ne kadar uzak olduğumuzu yüzümüze vurur gibi, yolumuza dikilen kasisler. Hiç düşündünüz mü, nedir bu kasisler? Neden ve nerelere kurulurlar? Kurulurken, aslında o toplumda yaşayan insanlara, satıraltında hangi mesajlar verilmektedir? Sadece dikkatli olun, trafikte hız sınırını aşmayın mı demek istenmektedir, yoksa başka hayatlara yeterince düşünceli ve saygılı olamadığımız için, birileri bunu bizim adımıza zorunluluk olarak mı dayatmaktadır? Bu kasisler, mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiştir yolunuzun bir yerlerinde. Belki üstünde düşünmeye gerek duydunuz veya duymadınız, gerçekten çok ihtiyaç olduğunu farkettiniz veya o yolda kasise ne gerek olduğunu sordunuz kendinize. Çoğumuz zaman zaman araba kullanırken, serzenişte bulunmuşuzdur. Fakat başka sürücülerin dikkat etmemesinin doğuracağı sonuçların korkusuyla, ancak aracımız zarar gördüğü anda, şikâyetimizi dile getirebildiğimiz, araçlarımızın, yürüyen aksamının baş düşmanları hakkındaki düşüncelerimi, sizlere de aktarmak isterim.
Dikkat ederseniz yollarımızda gördüğüm kadarıyla standardı olmasa bile üç çeşit hız önleyici (yapay kasis) kullanılmaktadır. Bunlardan ilk sözetmek istediğim, sıcak asfalt veya beton kullanılarak yapılan kaplumbağa sırtına benzeyen kasisler. Bu gruptaki kasisler, genellikle alt aksamı yere yakın, lüks araçların altının vurmasına ve sıklıkla eksozun kopması gibi sorunlara neden olurlar. İkinci grup hız önleyiciler, çelik veya çelik üzerine lastik kaplı olup, yolu boydan boya keserler. Bunlar arabanın altının sürtmesine neden olmamakla birlikte, hızlı da geçilse, yavaş da geçilse arabanın yürüyen aksamında, lastik çelik kuşaklarının kırılmasına, amortisör patlamasına, jant yamulmasına, bilye ezilmesine, rot balans ayarlarının bozulmasına neden olurlar. Üçüncü grup hız önleyiciler ise, yine yollara aralıklarla döşenen lastik takozlar veya yine şerit şeklindeki ince kabartmalardır. Bu tip hız önleyiciler, hemen hemen hiç dikkate alınmazlar. Bölge trafik civarında bol miktarda bulunmasına rağmen, trafiğin hız kuralları rahatlıkla ihlal edilir. Bunlar da yine araçların yürüyen aksamına ciddi zararlar verirler. Şehir içi yollarda, özellikle okul ve resmi daire önlerinde sıklıkla gördüğümüz hız önleyiciler, çoğunluğu ithal olan araçların yürüyen aksamına, dolayısı ile milli ekonomiye bu derece ciddi zararlar verirken niye döşenirler acaba?
Dikkatli araba kullanmayı, birlikte yaşadığımız insanların yaşam haklarına karşı saygı duymayı, trafik kurallarını bilmiyor muyuz yoksa biliyor da uygulamıyor muyuz? Özümüzde medeniyetten bu kadar da uzak mıyız? İnsan hayatına saygıyla yaklaşamamak yüzünden, milli ekonomimize ne kadar zarar verdiğimizi göremeyecek kadar hızlı mı geçiyoruz medeniyetin yolundan da, birileri geçtiğimiz yollara kasisler koymak zorunda kalıyor? Hem de verdiği ekonomik zararları gözardı ederek. O zararlar, milli gelirimizden, eğitim, kültür, insanca yaşamak gibi birçok haklarımızdan eksiltilerek ödeniyor, İnsan hayatına saygısızlığımızın bedeli, bu haklarımızla ödeniyorsa, insan hayatına saygı göstererek trafikte hız sınırını aşmama bilincinin neler getireceğini de düşünmek gerek?
Hiç dikkatinizi çekti mi? Benzer hız önleyicilerimizden, kültür kenti, entellektüel insanların yaşadığı, üniversite kenti Çanakkale’mizde de bol miktarda var. Şehrimizin güzide kurumu, mensubu olduğum üniversitemizin Terzioğlu ve Dardanos yerleşkelerinde de bulunduğunu üzülerek belirtmek zorundayım.
Yolumuza, zorunluluklarla koyulan, hız önleyicilerin gerekliliği mi, yoksa dikkatli gitmeyi düşünebilmemizin gerekliliği mi diye sorarsam, sizin cevabınız ne olurdu?